Danışanım 12 yaşında bir kız çocuğu. Anne ve babayı tanıyorum. Bir akşam öncesi aile ile sohbet esnasında gelişen ‘’aile huzuru için hep beraber EFT Grup çalışması yapıyoruz. Bu çalışma baba ile bireysel seansa dönüşüyor. Ve ertesi gün için de ailenin en küçük bireyi ile randevulaşıyoruz.
Danışanım: Annemle babam birbirlerini anlamıyorlar. Babam bazen şaka yapıyor, annem şakayı anlamıyor alınıyor ve tepki gösteriyor. Ben onların birbirlerini sevdiklerini biliyorum, söylemiyorlar ama biliyorum.
Ben: Ne zaman böyle bir şey oldu hatırlıyor musun? (Enerji EFT uygulaması ile vekil vuruşlarına başlıyorum, seans süresince sürecek. )
Danışanım: Bir sabah kahvaltı yaparken olmuştu. Babam şaka yaptı, annem babamı yanlış anladı alındı ve tartıştılar.
Ben: Böyle davrandıklarında nasıl hissettin?
Danışanım: Üzülüyorum ve bazen boşanırlarsa diye çok korkuyorum. (üzgün yüz ifadesi ve titrek bir sesle)
Ben: Şu anda bu söylediklerini bedeninde nerde hissediyorsun?
Danışanım: Boğazımda bir düğüm gibi.
Elini boğazına koyup, beraber odaklanıyoruz. ‘’ Bu sadece bir enerji bu enerjiyi hızlıca yumuşatıyorum, yumuşasın ve aksın.’’ Birkaç dakika uyguluyoruz.
Danışanım: Düğüm açılmaya başladı. İplik iplik açılıyo.
Diyor değişimin sevinci ve heyecanı ile.
Bir tur daha aynı niyetle devam ediyoruz. Birkaç dakika daha!
Danışanım: Düğüm yok oldu.! Tek küçük bir iplik kaldı!
O ipliği de aynı niyetle yumuşatıp, tamamen akmasını sağlıyoruz.
Ben: Tekrar kahvaltı gününe gidelim mi? Şimdi bana orda ne yaptığınızı anlatabilir misin?
Danışanım: Annem ve babam konuşuyorlar… Tartışmıyorlar, ama birbirlerini sevdiklerini söylemiyorlar. Seviyorlar ama söyleyemiyorlar. Sanki ağızlarını bir el kapatıyor gibi onlar söylemesinler diye!
Bunun benim için anlamı; danışanım enerjetik varlıktan bahsediyor demek, hissettiği her şey onun için var ve gerçek, yapmamız gereken dönüştürmek ve iyileştirmek.
Ben: Bana anlatabilir misin? Nasıl bir el ve kim onlar?
Danışanım: Onlar siyah ve kötü, biri annemin ağzını, diğeri babamın ağzını kapatıyor sevgi söylenmesin diye.
Bu arada Enerji EFT vuruşları yapıyoruz. O gördüklerini anlatırken.
Ben: Ne hissediyorsun onları gördüğünde?
Danışanım: Korkuyorum, üzülüyorum.
Bu duyguları da değiştirip, iyileştiriyoruz. Duygular iyileştikçe tablo da iyileşiyor.
Danışanım: Onların rengi açılmaya başladı. Onlar iyileşiyorlar ve pişmanlık hissediyorlar. ‘’Neden böyle bir şey yaptık neden engel olduk?’’ Diye. Ama onlar da korkuyorlar. Onlara da bu emri veren biri varmış, kötülük yapmalarını isteyen. Tamamen bırakırlarsa onların ailesine de zarar verebilir diye korkuyorlar. (Bu korkularına çalışıyoruz) Ama iyileştiler ve pişmanlar. Annemle babamın ağızlarını bıraktılar. Ama onlar yine konuşamıyor.
Ben: Tüm bunları şuanda bedeninde nerde hissediyorsun?
Danışanım: Yine boğazımda.
Yine niyetimiz ile enerji blokajını açıyoruz. Bir taraftan ben eft vuruşları yaparken.
Ben: Şuan orada ne olduğunu anlatabilir misin?
Danışanım: Çok az kaldı. Onlar annemle babamı sandalyeleriyle kaldırmışlar, bodrum katı gibi bir yerdeler. (danışanım otejenik bir dünyayı anlatıyor) Bir basamak daha çıksalar kurtulacaklar. Annem daha önde, çıkmak üzere, babamın sandelyesi arkada kaldı. Ben babama yardım etmek, sandalyesini arkadan ittirmek istiyorum. Ama sanki onlar camekanlı bir yerdeler. Ben dışarıdan izliyorum. O kalkanı açmam lazım. Nasıl açabilirim? Evet! Oklova ile mutfakta oklava var, onunla kırabilirim. Ama orda hazırlanmaya başladım, bir şeyler giyiyorum üzerime. Bunu niye yaptığımı bilmiyorum. Kask takıyorum, güç almak için arkaya doğru gidip koşmaya başlıyorum elimde oklava ile. Çok hızlı koşuyorum ama daha yolum var ve gücüm azalıyor. (pozitif eft ile ona güç enerjisi gönderiyoruz) Yolda ağaçlar var, bana onlar enerji gönderiyorlar. Koşarken onlara teşekkür ediyorum, ‘’sizleri bir daha görmeyeceğim, buralardan bir daha geçmeyeceğim, çok teşekkür ediyorum’’ diyorum. Kalkana yaklaştım, bir şey beni durdurdu, oklova küçücük kaldı. Kalkana onunla dokunuyorum, kalkan tuz buz oldu. Oklava elime yapışmış, niye bilmiyorum, çıkarmak istiyorum ama çıkaramıyorum. Anne babamın yanındakiler benden korkuyorlar sanki, onlara zarar vereceğimi sanıyorlar. Oysaki ben onlara zarar vermek istemiyorum. Babama yaklaşmaya çalışıyorum, yakın mesafedeyim ama ulaşamıyorum, sanki uzakmış gibi. Uzanmaya çalışıyorum. Babam uzansa beni tutabilir, kendine çekebilir. Orada başka biri daha var, kötü, görmüyorum ama hissediyorum. Hani otobüsle hızla giderken yolu görürüz ya,( slüet gibi demek istiyor) işte öyle, dolaşıyor. Babamın beni bırakmasını istiyor, babam beni, oklavayı sıkı sıkı tutmalı, eğer bırakırsa ben hızla geri giderim. Gideceğim yol aynı olmayacak. Ağaçlı yol değil, sanki tek ağaç var diğer ağaçlar fotokopi gibi. Bana tek ağaç enerji gönderebilir. O yol daha zor bir yol. Babam oklavayı sıkı sıkı tutmalı. ( Tüm bu sahne eft vuruşları ile iyileşerek devam etmekte) O kötü şey yok, göremiyorum. Uzakta sanki evinde, bir küre ile etki ediyor, yönlendiriyor gibi. Babam tuttu beni kendine çekti. Bu sefer annem sanki bizi tanımıyor gibi. (eft vuruşları devam etmekte) Annem bizi tanımaya başladı. Annemin babamın yanındakiler gidiyorlar, vedalaşarak. ‘’Sizi çok sevdik, bir daha zarar veremeyeceğiz’’ diyerek. Annemle babam aralarında konuşmaya başladılar, ne dediklerini duymuyorum, ama yüz ifadelerinden sevgi sözcükleri olduğunu hissediyorum. Karşıdan abim geliyor. O gelirken ışık da giriyor içeriye. İçerisi kasvetli idi, şimdi aydınlanıyor. Üçü bir yere gidiyorlar. Beni bırakıyorlar. Nereye gittiklerini bilmiyorum. Beyaz bir el elimi tutuyor. İlk önce korkuyorum. (korkuya çalışıyoruz) Sonra bir kadın sesi ‘’ korkma, seni seviyorum, hep yanında olacağım, seni koruyacağım’’ diyor. Sesi duyunca biraz rahatlıyorum. Artık korkmuyorum, ama kim olduğunu bilmiyorum, göremiyorum.
Ben: Ne hissettiriyor o ses sana?
Danışanım: Sevgi… Ama kim olduğunu bilmiyorum, sadece beyaz eldiven giymiş ellerini görüyorum.
Ben: Ailen nerede?
Danışanım: Bilmiyorum, gittiler bir toplantı gibi, bir kurs gibi. Beyaz bir tahta var. Orada Sevgi, Saygı, Anlayış, Hoşgörü yazıyor. Bunları öğrenmek için gitmişler. En önde oturuyorlar. Çok kalabalık, o odanın duvarı yok, sanki onbinler var. Ben camdan izliyorum ve bana haber verebilirlerdi diye düşünüyorum. Öğretmen geldi! Sensin! Öğretmen sensin, oradaki herkese bunları öğretiyorsun. Herkesin sorularını cevaplıyorsun. Eeenn uçtan biri soru soruyor, biz göremiyoruz ama sen görüyor, duyuyor ve onun sorusuna cevap veriyorsun.
Danışanım ailesine ona gittikleri yeri haber vermedikleri için kırgın. O duyguyu da yumuşatıp gönderiyoruz.
O arada iyileşen varlıklar haber getiriyorlar, kötü varlık tamamen yok olmuş, haber alınamıyormuş.
Bu kendisine güven hissettirdi.
Ailesi eğitimden çıktıktan sonra O’nu aldılar… Kendisi anlatsın wink ifade simgesi
Danışanım: Bir sabah, uyanıyorum. Evimiz şimdikinden farklı bahçeli bir ev. Camdan bahçeyi, çiçekleri görüyorum ve kuş seslerini duyuyorum. Üzerimde belgeler duruyor. Abim odama giriyor’’süprizz’’ diyor. Eğitim dört aşamalı imiş. İlkini tamamlamışlar ve bana sürpriz yapmak istemişler. O nedenle söylememişler. Mutfaktan anne babamın sesleri geliyor, yanlarına gidiyoruz. Çok mutlu bir tablo var. Birbirlerini sevdiklerini söylüyorlar. Çok mutluyuz! smile ifade simgesi Elimi tutan beyaz eldivenli kadın orada, yine sadece ellerini görüyorum, eldivenlerini çıkarıyor. Beyaz ojesi var ve gül yüzüğü…
O sensin!!!
İkimiz birbirimize bakıp, gülümsüyoruz, sevgi ile…
Ben: Orada daha iyi hissetmek için neye ihtiyacın var?
Danışanım: Çok mutluyum, ailem çok mutlu! +10
Dipnot: Danışanın her anlattığı, kendisi için gerçektir. Burada danışan otojenik dünyasını anlatıyor, orada gerçekleşen iyileşme tamamen bu dünyasının da iyileşmesi demektir.
Bu terapide Enerji EFT’si EmoTrance ve Pozitif EFT tekniklerini uyguladık. Seans boyunca eft vuruşu yaptık, gerekli yerlerde emotrance uyguladık. Bu teknikler enerji zihnini iyileştirir, eski kayıtlar iyileşir, hatta danışanın ihtiyacı ve yönlendirmesi ile yeni bir anı eklenir. Ki burada da aynen böyle oldu…
Her çalışma sonrası güzel haberlerle müjdelenmek alışık olduğum bir şey olsa da, her defasında aynı sevinç ve mutluluğu hissediyorum…
İtiraf ediyorum bu nedenle çokkk mutluyum….
Sevgiler…. ayNUR